Merce-i Âla Temsilcisi: Şu an Gazze’den bize seslenenler, ümmetin vicdanına haykırıyor

Üst Düzey Dini Mercii Ayetullah Ali Sistani’nin Temsilcisi Şeyh Abdulmehdi el-Kerbelai, Hz. Hüseyin Türbesi’nin himayesinde düzenlenen ve 60’ın üzerinde ülkeden din alimi, akademisyen ve medya temsilcilerinin yer aldığı 4. Uluslararası Aksa Çağrısı Konferansı’na katılan heyetleri kabul etti.

Görüşme sırasında, konferansa katılmak için uzun yolculuklara katlanıp burada bulunan herkese şükranlarını sunarak konuşmasına başlayan Kerbelai, bu konferansın, Gazze, Kudüs ve Batı Şeria’daki mazlum ve mağdur halklarla dayanışma adına düzenlendiğine vurgu yaptı.

Aksa Çağrısı Konferansının, yalnızca entelektüel veya geçici bir dayanışma etkinliği değil;  Mescid-i Aksa topraklarından yükselen hakikat sesinin gerçek bir yansıması olduğunu dile getiren Kerbelai “Aksa’nın çağrısı, yalnızca Kudüs’ten değil, mukaddesatın kirletildiği, değerlere saldırıldığı, insanlığın hedef alındığı her yerden yükselen bir sestir. Bu, mazlumların ve mustazafların sesidir. Onlar bize 'Yok mu bize yardım edecek?' diye haykırıyor” şeklinde konuştu.

Kerbelai, “Zihinlerimizi, kalplerimizi ve vicdanlarımızı devreye sokmalı, bu sesi sadece kulaklarımızla değil, tam bir bilinçle dinlemeliyiz. Şu anda Gazze’den, Aksa’dan bize seslenenler var; tüm ümmetin vicdanına hitap ediyor. Özellikle de dinî ve insani sorumluluk taşıyanların bu sese karşı duyarsız kalmaması gerekir” ifadelerini kullandı.

Bazılarının bu çatışmanın sadece Gazze veya Batı Şeria coğrafyasıyla sınırlı olduğunu sandığını, ancak bunun büyük bir yanılgı olduğunu belirten temsilci, “Gerçekte bu, iki yaklaşım arasında bir çatışmadır: Biri insani ve semavî değerlere dayanan, hakları ve mazlumları savunan bir yol; diğeri ise istikbarın, zulmün ve vahşetin temsilcisidir” diye ekledi.

Şeyh Kerbelai, sözlerinin devamında şu uyarıda bulundu:

“Bu mücadele sadece Filistin’e ait bir mesele değildir. Bu mücadele, izzet ve adalet arayışı içinde olan her toprakta ve yüreğinde hak ve ilke taşıyan her insanda karşılık bulan bir davadır. Bu davayla hepimiz ilgiliyiz ve ondan uzak değiliz. Kıyamet günü Allah’ın huzurunda 'Biz ne yaptık?' sorusuyla karşı karşıya kalacağız.

Zaferin ölçütü daha çok öldürmek veya daha fazla yıkmak değildir. Asıl zafer; sabırda, ilkelere bağlılıkta, fedakârlıkta yatar. İnsan canını, ailesini feda edebilir; ama geri çekilmez, boyun eğmez, teslim olmaz. Ne zaman ki biri acılara rağmen ayakta kalır ve doğru yoldan sapmadan yürümeye devam ederse, işte o gerçek galiptir.”

Kerbelai, “Bu çatışma şu an Gazze ve Kudüs’te yaşanıyor olsa da, özünde bizim değerlerimizi ve gelecek nesillerimizi tehdit ediyor. Orada yaşanan açlık, öldürmeler ve zorla göç ettirmeler, aslında bizim ilke ve değerlerimize yönelik bir saldırıdır” şeklinde konuştu.

Müslüman liderlere sorumluluk üstlenme uyarısında bulunan Kerbelai, “Gerçekten kendimize sormalıyız: Bu insanlara ne sunduk? En azından bir duruş sergilemek, sesimizi yükseltmek, halklarımızı bilinçlendirmek, uluslararası platformlarda harekete geçmek ve bu adil davaya karşı ahlaki ve dini sorumluluğumuzu yerine getirmek zorundayız” dedi.

Ayetullah Sistani’nin Temsilcisi, sözlerine şöyle devam etti:

“Belki maddi imkânlarımız kısıtlı, belki askeri ya da sahada destek sunamıyoruz. Ancak imanımızı, hakka olan bağlılığımızı tavırla, sözle, duayla, bilinçle ve eylemle göstermeliyiz.

Bu uzun bir mücadele, ama umutsuz bir mücadele değildir, Allah bizimledir. O, ‘Eğer Allah’a yardım ederseniz, O da size yardım eder’ buyuruyor. Biz hakkı ve mazlumu desteklediğimiz sürece, Allah da bizi destekleyecektir. Bu, tarihin ilahi yasasıdır.”

Şeyh Kerbelai, konuşmasının sonunda, Hz. Hüseyin’in (a.s) meşhur ‘Zillet bizden uzaktır (Heyhat minnâ’z-zille)’ sözünü hatırlatarak; “Bu, Gazze halkının seçtiği ve hayatla ölüm arasında haykırdığı bir slogandır. Kadınıyla, erkeğiyle, çocuğuyla 'Hasbünallahu ve ni’me’l-vekîl' diyerek ölüme karşı durmaktadırlar,” dedi.

Gazze’de gördüğümüz bu sabır, direniş ve fedakarlığın ilahi bir zafer olduğuna işaret eden Kerbelai,  “Bizler de bunu elimizden geldiğince desteklemeli ve yanında olmalıyız; ister sözle, ister duayla, ister bilinçlendirmeyle. Çünkü zafer sadece silahla değil, irade, onur ve Allah’a olan sadakatle kazanılır” sözlerini ekledi.

Kerbelai konuşmasının sonunda, “Allah’tan bizleri sorumluluklarımızı yerine getirme konusunda desteklemesini, mazlum Filistin halkına zafer vermesini, sizleri sevdiklerinize sağ salim kavuşturmasını ve bu konferansın Filistin davası için daha fazla destek ve dayanışmaya vesile olmasını niyaz ediyoruz” sözlerini kullandı. 

المرفقات

العودة إلى الأعلى