Afganistan'daki Şii azınlık, Taliban yönetimi altında sistematik ayrımcılığa maruz kalıyor

2024-03-26 13:55:46

2021 yılında Taliban Afganistan’da yönetimi ele geçirdiğinde, Afganistan'ın Şii Hazara azınlığı, bu zulüm gören topluluğun yeniden Taliban zulmünün ana hedefi haline gelmesinden endişeleniyordu.

Taliban 1996'dan 2001'e kadar olan iktidardaki ilk döneminde, Şii grupları terörize etti ve hedefli bir cinayet kampanyasıyla Afganistan'daki Hazara bölgelerinin kontrolünü ele geçirdi.

Taliban'ın ayrımcılık ve zulüm korkularını giderme vaatlerine rağmen, Şii toplumunun bireyleri Taliban'ı, özellikle dini ritüellerin rahatça yerine getirilmesi konusunda verdiği sözlerden dönmekle suçladı.

Geçtiğimiz hafta Taliban hareketi bu suçlamaları haklı çıkararak, Şiilerin dini günleri kutlamasını engelledi ve ayrıca Afganistan'daki üniversitelerde Şii fıkhının öğretilmesine de kısıtlama getirdi.

Özgür Avrupa Radyosu’nun bildirdiğine göre, Taliban Şubat ayında ülkenin kuzeydoğusundaki Badahşan eyaletinde Şiiler ve Sünniler arasında evliliği yasakladı.

Afganistan’daki Şii’ler ayrıca Taliban’ın ülkede özellikle de IŞİD Horasan örgütünün Şiilere yönelik ölümcül saldırılarını engellemek konusunda başarısız olmakla suçladı.

Avustralya’dali La Trobe Üniversitesinden öğretim görevlisi Nimetullah İbrahimi Özgür Avrupa Radyosu’na yaptığı açıklamada Taliban’ın, kamuya açık alanlarda Şii dini inancının sergilenmesine karşı giderek daha hoşgörüsüz hale geldiğini belirtti. İbrahimi, bu bir model davranış haline gelirse, Şiilerin din özgürlüğünü, özellikle de halka açık olan kutlamaları açıkça sınırlayacağını ifade etti.

Azınlıkların yok edilmesi

Geçtiğimiz Mayıs ayında Taliban, Bamyan Üniversitesi Caferi Şii Fıkhı dersinin verilmesini yasakladı. Üniversitede İslami ilimler öğrencileri, üniversitede Taliban’ın bağlı olduğu Hanefi mezhebini öğrenmeye zorlandıklarını söyledi.

Özgür Avrupa Radyosu’na konuşan 20 yaşındaki üniversite öğrencisi, Taliban yasaklarının Şiileri eğitimlerini bırakmaya ya da okulu ve hatta vatanlarını terk etmeye zorladığını belirterek, "Sesimizi yükseltirsek götürüleceğimiz ve işkence göreceğimiz söylendi" dedi.

Üniversitedeki bir diğer öğrenci Muhammed Hasani de Taliban'ı "azınlıkları ve dinlerini zorla yok etmeye" çalışmakla suçladı.

Afganistan Şii Alimler Konseyi’nde kıdemli araştırmacı Seyyid Muhammed Hüseyin Rıdvani ise Taliban'ın Caferi fıkhını öğretme yasağının "İslami kardeşlik ve ulusal birlik ruhuyla" çeliştiğini vurguladı.

Henüz başlangıç

Taliban, 2021'de yeniden iktidara geldiğinden beri, başta dini azınlıklar ve kadınlar olmak üzere Afganların özgürlüklerini ve haklarını temine den 2004 anayasasını ve yasalarını yürürlükten kaldırdı.

Taliban’ın teokratik hükümeti neredeyse tamamen üst düzey Taliban üyelerinden oluşuyor. Bunların arasında ne yazık ki hiç kadın yok ve çok az Peştun olmayan üye var.

La Trobe Üniversitesinden Nimetullah İbrahimi, bu uygulamaların Afganistan toplumunda Şiilere yönelik sistematik ayrımcılığın sadece başlangıcı olduğuna dair derin endişeleri olduğunu dile getirdi.

Washington'daki kar amacı gütmeyen İslami Halkla İlişkiler Konseyi'nin stratejik politika direktörü Niyala Muhammed de Özgür Avrupa Radyosu’na yaptığı açıklamasında Taliban’ın, Afganistan'daki Hazara azınlığını Horasan vilayetindeki IŞİD örgütünden korumada başarısız olduğuna işaret ederek “O zamandan beri okul ve camilere yönelik saldırılarda onlarca Hazara vatandaşı öldürüldü” dedi.

Daha önce de ABD Uluslararası Dini Özgürlükler Komisyonu'nda Güney Asya analisti olan Muhammed, “Taliban, kendi çarpık İslam vizyonuna uymayanları, özellikle de kafir olarak gördükleri Şiileri taciz etmeye ve hedef almaya devam ediyor” diye konuştu.

Muhammed, Taliban'ın Şiilere yönelik artan kısıtlamalarının "bölgedeki diğer aşırılık yanlısı dincilerin Şiilere yönelik zulmünü teşvik ettiğini ve mezhepsel bölünmeyi derinleştirdiğini" söyledi.

Haber: Kerbela Uluslararası Ajansı

Çeviri: Merve Soydaş Gök 

العودة إلى الأعلى