İlahi Telafi'nin Büyüklüğü

2023-08-02 18:30:30

İmam Hüseyin’in (a.s) kafilesi Kerbela topraklarına ayak bastığı anda, önceleri hiçbir önemi olmayan bu çöl diyarı, Kur’an-ı Kerîm’in bereketiyle ebedi bir nurani aydınlık haline geldi. İmam’ın (a.s) ailesi ve dostlarıyla birlikte bu diyarda kaldığı birkaç gece Allah’a dua ederek ve Kur’an okuyarak geçti. Rükûda, secdede, ayakta ve otururken çıkardıkları sesler, adeta bir arı kovanının vızıldamasına benziyordu. Sesleri, onları dört bir yandan saran zifiri karanlıkta yankılanıyordu.

O günlerin üzerinden yaklaşık 1382 yıl geçmiş olmasına rağmen, İmametin nuru ve Kur’an’ın bereketi, Kerbela topraklarını Kur’an kültürünün menbaı haline getirdi. İmam Hüseyin (a.s) Türbesi, Kurânî kültürün ve hoşgörü dini olan İslami ilkelerin meşalesi gibi etrafa ışık saçıyor.

İmam’ın (a.s) karakterini tasvir eden pek çok sıfatın Kur’an-ı Kerîm’in sıfatları ile benzerliğini anlayabilirsek, İmam Hüseyin (a.s) ile Kur'an-ı Kerim arasındaki bu ebedi bağ, şaşırtıcı gelmeyecektir.

Kur'an, insanlara İslam’a yönlendiren hidayet rehberi, apaçık bir hidayet ve Furkan (İyi ile kötü ve doğru ile yanlış arasındaki farkı gösteren delil. Hakkı bâtıldan ayırt etmesi sebebiyle Kur'ân-ı Kerîm'e verilen isim.) olarak geldi. Hüseyin (a.s) ise insanları imana yönlendiren bir hidayet rehberi ve İslam ümmetini saran batıl ve sapıklıkla savaşmaya karar verdiğinde hak ehli ile batılı birbirinden ayıran bir delil olarak geldi.

Kur’an-ı Kerîm, Kadir gecesinde indi. Hz. Hüseyin’in (a.s) dünyaya geldiği gece ise Allah’ın (c.c.) izniyle melekler onun doğumu için yer yüzüne inerek Resulullah’a (s.a.a) Allah'tan (c.c) selam ve Cebrail'in tebriklerini getirdiler.

İçerisinde birçok hikmeti barındıran Kur'an-ı Kerîm, okuyana, ezberleyene ve amel edene şefaatçidir. Hz. Hüseyin (a.s) ise, kendisini ziyaret eden, mazlûmiyetini, hüznünü ve başına gelenleri yayanlara, yoluna bağlı olanlara bir kurtuluş çağrısı ve şefaattir.

Kur’an, üslûbuyla, manasıyla ve açıkladığı delilleriyle bir mucizedir. Hz. Hüseyin (a.s) ise kesik başıyla, bedeniyle, kanıyla, toprağıyla ve başı mızraktayken Kur’an okuyan diliyle bir mucizedir.  

Şehitlerin Efendisi Hz. Hüseyin (a.s) ile alemlere rahmet olarak indirilmiş dedesi Hz. Muhammed (s.a.a) arasındaki benzerlikleri araştıracak olursak, Hz. Hüseyin’in (a.s) peygamberin şahsiyetinin devamı olarak görüyoruz. Zira Resulullah şöyle söylemiştir: “Hüseyin bendendir, ben de Hüseyin’denim.”

Yazı: Sabah et-Talikani

Fotoğraf:  Kasım el-Amidi

Çeviri: Merve Soydaş Gök

العودة إلى الأعلى