Her yıl Müslümanlar 18 Zilhicce gününde, Ehlibeyt (a.s) takipçilileri için ‘en büyük bayram’ olarak tanımlanan ve dinin kemale erdiği Gadîr-i Hum Bayramını kutluyor.

Bu bayramın tarihi, Peygamber efendimiz Hz. Muhammed’in (s.a.a) hicretin onuncu yılında Ali bin Ebu Talip’in (a.s) velayetini ilan ettiği Gadîr-i hum gününe dayanır.

Müslümanlar bu bayramda, başta Emirel Müminin Hz. Ali’nin türbesi olmak üzere mukaddes türbeleri ziyaret ederek Ehlibey’e (a.s) velayetlerini ve bağlılıklarını yenilerler. Bu mübarek günde dini meclisler, sohbetler ve konferanslar düzenleyerek bayramlaşırlar.

Ehlibeyt (a.s) takipçileri, hem Sünni hem de Şii kaynaklarda sık sık zikredilen birçok mütevatir hadis aracılığıyla Müminlerin Emiri Ali'nin (a.s) hilafetine delil getirmişlerdir.

Hilafetin Emirel Müminin Hz. Ali’nin (a.s) hakkı olduğunu gösteren bazı hadis-i şerifler şöyle:

1. Sakaleyn hadisi: Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Ben sizin aranızda iki paha biçilmez emanet bırakıyorum; Allah’ın Kitabı ve benim itretim olan Ehlibeytim. Bu ikisi Havz-i Kevser başında benimle buluşuncaya kadar birbirinden asla ayrılmazlar. Bu ikisine sımsıkı sarıldığınız sürece sapıtmazsınız.”
2. Menziletu ali hadisi: Peygamber efendimizin (s.a.a) İmam Ali’ye şöyle buyurduğu ifade edilir; “Senin bana olan menziletin (konumun) Harun'un Musa'ya olan konumu gibidir. Ancak benden sonra peygamber yoktur.”
3. Gadîr hadisi: Peygamber efendimiz (s.a.a) Gadîr-i Hum günü İmam Ali için şöyle buyurmuştur; “Ben kimin mevlasıysam, Ali de onun mevlasıdr”

İki grup arasında böylesine açık bir gerçeği tüm İslam dünyasının, Resûl-ü Azam’ın (s.a.a) hadislerinin yorum farklılığı bahanesiyle görmezden gelmesi çok üzücüdür. Müslümanlar arasındaki bölünmenin temelini oluşturan da bu yaklaşımdır.

Ancak gerçeği gören araştırmacılar, Resulullah’ın (s.a.a) hadislerinin taşıdığı apaçık gerçeğin peşindedir. Peygamber efendimizin (s.a.a) açıklamaları ve belagati nettir ve açıklamaya ihtiyaç duymaz.

Yazı: Sabah et-Talikani

Çeviri: Merve Soydaş Gök