Hindistan basını IŞİD'e karşı verilen Kutsal Savunma Fetvası’nı gündeme taşıdı

2023-03-08 21:29

Hindistanlı gazetecilerden oluşan bir heyetin 2016 yılında Uluslararası Medya Merkezi’nin davetiyle, Kifai Savunma Fetvası’nın ülke güvenliği üzerindeki rolünü gözlemlemeleri için Irak’a düzenledikleri ziyaretten tam 7 yıl sonra, savunma fetvası ülkede basının haberlerine tekrar yansıdı.

Irak’ı ziyaret eden 8 basın kuruluşu arasında yer alan Hint gazeteci Sameer Arshad Khatlani, bu hafta My pluralist web sitesinde “Sistani’nin fetvası Irak’ta teröre karşı zaferin kazanılmasına nasıl yardımcı oldu" başlığıyla yayınlanan makalesinde,  Kifai Savunma Fetvasını ele aldı.

 Yazar makalesinde suç çetelerinin ülkeye ilk girişlerine atıfta bulunarak “Geçen on yılın ortalarında Suriye’nin üçte biri ve Irak’ın yüzde 40’ını kontrol altına alan IŞİD suç örgütü, dünya barışını daha önce hiç olmadığı kadar tehlikeye atmıştı. 2014 yılının Haziran ayında, IŞİD'in geniş toprakları kontrol etmesine olanak sağlayan büyük bir saldırı karşısında ülkenin güvenlik güçlerinin Musul kentinden kaçtığında, grup kontrolden çıkmıştı” İfadesini kullandı.

Yazar makalenin devamında, o dönem bölgenin birkaç yıl içerisinde IŞİD terör örgütünün kontrolünden çıkacağını hayal etmenin bile zor olduğunu vurgulayarak, “Ancak terörist gruplara karşı yürütülen uzun vadeli adımlarda başarısız olan geçmişine rağmen Irak IŞİD’i sadece 3 senede yenilgiye uğratmayı başardı” diye ekledi.

Irak’ta yaşadığı deneyimlere değinen yazar makalesinin devamında şu ifadeleri kullandı:

“2016'da Irak'ı ziyaret ettiğimde Irak'taki savaşa dair ön saflarda gözlemde bulundum. Bir medya heyetinin parçası olarak Irak'taki yolculuğum, Irak savaşının tohumlarının ekildiği güneydeki Necef şehrinde başladı. Din adamı Ayetullah Seyyid Ali el-Sistani, Haziran 2014'te Necef'teki karargâhından IŞİD'e direnmek için savaşabilecek durumdaki Iraklıları çağıran bir fetva yayınlamıştı.

Bu fetva, IŞİD’in yenilisinde kilit rol oynayan binlerce gönüllüyü kendisine çekti. Fetva, IŞİD karşıtı direnişe karşı meşruiyet kazandırdı. Ülkede güvenilecek bir siyasi liderin yokluğunda buna çok ihtiyaç vardı.

Sistani’nin gönüllü çalışma çağrısı, gönüllülerle olan etkileşimimizde ve IŞİD karşıtı kurulan askeri kampları ziyaretimizde açık bir şekilde görülüyordu. Bu gönüllülerin kurduğu Haşdi Şabi, etkin bir şekilde asker topluyordu.”

Makalesinin devamında kutsal savunma fetvasının sonuçlarını ele alan yazar, şu ifadelere yer verdi:

“IŞİD’e karşı savaşçıların kahramanlıkları, her yerde kutlanıyor gibi görünüyordu. Savaş alanında ölen kahramanların fotoğrafları Irak'ın Necef, Kerbela ve Bağdat gibi büyük şehirlerindeki meydanlar, otoyollar, pazarlar ve türbeler dahil her yerde yayılıyordu. Medyada IŞİD karşıtı kahramanlıklar kutlanıyordu. Savaş alanından görüntüler, direniş ruhunu canlı tutmak için dev ekranlardan halka aktarılıyordu.”

Ardından Kerbela hadisesine değinen Hint yazar, “Şii din adamları IŞİD’i Haricilere ve Ali’nin oğlu Hüseyin’in ailesiyle birlikte Kerbela’da Yezid’e karşı direnişlerinde onalrı öldüren katillere benzetiyor. Şii’ler her yıl Hüseyin’in ve ailesinin öldürülmesinin yıl dönümü oaln Muharrem ayında bu olayı anıyor.”

“Din adamları, IŞİD'e karşı mücadeleyi, Hüseyin'in uğrunda canını verdiği gerçek İslam'ın hayatta kalmasıyla ilişkilendiriyor” diyen yazar, IŞİD’e karşı savaşta can veren kahramanların Hüseyin’in mücadelesini devam ettiren kahramanlar olarak görüldüğü ve bu durumun IŞİD’e karşı savaşta daha büyük bir amaç duygusu oluşturduğunu kaydetti.

Irak ziyaretinde Mukaddes Hz. Hüseyin (a.s) Türbesi Şeri Mütevellisi ile görüşmesine işaret ederek, “Sistani'nin Kerbela'daki temsilcisi Şeyh Abdülmehdi el-Kerbelai bize Iraklıların IŞİD'e karşı gerçek bir cihatla nasıl savaştığını anlattı” dedi.

Haber: Haydar el-Menkuşi

Çeviri: Merve Soydaş Gök   

العودة إلى الأعلى