Irak içinden ve dışından milyonlarca Müslüman Aşura gününde Kerbela’da Tevaric yürüyüşüne katıldı

2022-08-09 22:28:17

Bugün Irak’ta milyonlarca Ehl-i Beyt (a.s) muhibbi matem için Tevaric yürüyüşü yaptılar. Dünya genelinde meydana gelen en büyük kitle toplantılarından biri olarak kabul edilen bu yürüyüş, her yıl Muharrem ayının onuncu günü öğle saatlerinde İmam Hüseyin'in (a.s) şehadetini anmak için Kerbela'da düzenleniyor.

Kerbela’da bu yürüyüşe katılan Iraklı, Arap ve Arap olmayan Müslümanlar, Kantaratu’s Selâm bölgesinden yürüyüşe başlayarak, eski şehrin merkezinde İmam Hüseyin'in (a.s)  türbesine doğru yaklaşık 2 km boyunca yürüyor. Katılımcıların sayısı her yıl daha fazla artıyor.

Tevaric yürüyüşüne katılanlar “Lebbeyk Ya Huseyn” sloganları atarak İmam Hüseyin’in (a.s) Aşura günü yaptığı “Yok mu bize yardım edecek kimse” çağrısına cevap veriyor.

Aşura matem töreni tarihte ilk defa nasıl düzenlendi?

Aşura matem törenleri, Hz. Hüseyin (a.s) için düzenlenen diğer törenler gibi kısıtlama ve yasaklama aşamalarından geçerek bu güne geldi. Bu etkinlikleri düzenleyenler Irak’taki eski rejim döneminde takip altına alındıkları ve bu törenlerin yasak olmasından dolayı Aşura matem meclislerini gizli bir şekilde yapıyorlardı.   

Kerbela tarihçisi Said Reşid Zumeym “Bu taziyelerin kuruluş tarihi, bir rivayete göre miladi 1855, bir diğer rivayete göreyse 1872 yıllarına dayanıyor" diyerek bu taziye meclislerinin 150 yılı aşkın süredir düzenlendiğini belirtti.

İmam için düzenlenen taziye meclislerini tarihte ilk düzenleyen kişinin, Kerbela şehrinin ileri gelenlerinden ve el-Hindiya (Tevaric) semtinde yaşayan Mirza Salih El-Kazvini adlı bir Iraklı olduğunu belirten Zumeym şöyle devam etti:

“El-Kazvini Muharrem ayının ilk 10 gününde evinde taziye meclisleri düzenliyordu. Daha sonra bir grup Ehl-i Beyt (a.s) aşığı ile birlikte Hz. Hüseyin’in sözlerini söyleyerek yürümeye başladılar. Kerbela halkı da onları görünce yas tutmaya başladı.”

Mirza Salih el-Kazvini ve beraberindeki yas tutan Müslümanlar, ilk olarak Kantaratu’s Selâm’daki Tevaric kapısı bölgesine geldiklerinde öğle namazı kıldılar. Daha sonra Tevaric yolundan başlayarak eski Kerbela’daki kent pazarına doğru Es-Safirin ve el-Alavi çarşılarından geçerek Tevaric yürüyüşüne devam etti ve daha sonra El-Hafafeyn çarşısına ve İmam Hüseyin’in (a.s) mezar-ı şerifine gelerek taziyelerini sundular. Oradan da İmam Hüseyin’in (a.s) kardeşi Hz. Abbas’ın (a.s) mezarına gidiyorlardı.

Zumeym sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ebu’l Fazl Abbas efendimizin mezarına gittikten sonra matem alayı Hz. Hüseyin’in (a.s) çadırlarının bulunuduğu mekana geliyordu. Burada Kerbela halkı, Aşura günü Yezid ordusunun İmam Hüseryin’in (a.s), ailesinin ve dostlarının çadırını yakmak için yaptıklarını hatırlatmak için yakmak üzere bir çadır kurmuştu.”

Bu matem merasimi 1990 yılına kadar devam etti. 1991 yılındaki halk ayaklanmasından sonra dönemin baskıcı Baas rejimi matem törenlerinin düzenlenmesini tamamıyla yasakladı. Ancak Kerbela halkı Aşura matem törenleri düzenlemeye devam etti. Bu durum Saddam’ın güvenlik güçlerinin tutuklama kampanyaları başlatması ve törenlere katılanları idam cezasına çarptırmasına neden oldu.

Böylece Kerbela Aşura günlerinde inançla donanmış, mukaddes Hz. Hüseyin törenleriyle bezenmiş, etrafını temizlik kokusu sarmış, Hz. Hüseyin’in parlak fikirleriyle ışık saçan bir yer olarak kaldı. Bu, Ehl-i Beyt’in faziletleridir. Bu, yeri göğü inleten kalabalık, Hz. Hüseyin’e (a.s) destek olmak için en kıymetli varlıklarını feda etmekten çekinmiyor ve bu konuda hiç gevşemiyor. Bu sayede Hz. Hüseyin’in (a.s) destansı ilkelerini tüm dünyaya yaydılar.

Haber: İbrahim el-Uyuni

Çeviri: Merve Gök 

Attachments

العودة إلى الأعلى