Şeyh Kerbelai: Hak ile bâtılın savaşı sürüyor, Irak halkı basiretle donanmalı

: Çeviri - Merve Soydaş Gök 2025-06-27 07:45

Hz. Hüseyin (a.s) Türbesi'nde düzenlenen siyah sancak merasiminde konuşan Yüce Merceiyet Temsilcisi Şeyh Abdulmehdi el-Kerbelai, bölgede yaşanan çatışmaları “hak ile bâtılın savaşı” olarak nitelendirerek, Irak halkını aldatıcı sloganlara kapılmadan bilinç ve kararlılıkla geleceğe hazırlanmaya çağırdı.

Şeyh Kerbelai’nin konuşmasından öne çıkan mesajlar:  


-         Muharrem-i haram ayına, bölgemizin yaşadığı üzücü gelişmelerle birlikte girdik.


-         Hüseynî gelenekler her yerde, her mekânda, evlerde, sokaklarda ve dükkânlarda ihya edilmeli.


-         İmam Hüseyin’in (a.s) kıyamı, bu mücadelede; hak ve insanlık, mazlumlar ve mustazaflar uğruna verilen savunmada, bize daima bir ışık ve yol gösterici olacaktır.


-         Bölgemizin – özellikle de geçen yıl – tanık olduğu olaylar, aslında hak, adalet ve iyilik cephesi ile şer ve zorbalığın en çirkin biçimleriyle temsil edildiği cephe arasında süregelen savaşın tezahürüdür.


-         Bu savaş hâlen devam etmekte olup, aziz canların yitirilmesine, kardeşlerimizin zarar görmesine yol açmış; gerçek hak sahipleri, eşi benzerine az rastlanan büyük fedakârlıklar göstermişse de, bu durum bizde bir zayıflık ve yılgınlık duygusuna yol açmamalıdır. Aksine, iradeler güçlendirilmeli ve zayıf noktalar aşılmalıdır.


-         Hak ile bâtıl arasındaki savaş bazen şiddetlenir, bazen durulur; ancak hak ehlinin sabırla direniş göstermesi ve aldatıcı görüntüler ile bol sloganlara kanmaması gerekir.


-         Irak halkı, er ya da geç yaşanacak bu çatışmadan uzak değildir.


-         Bu nedenle Irak halkı, aldatıcı tezahürlerden uzak, bilinç ve basiret ile donanmalıdır.


-         Iraklılar, ülkelerini ciddi bir şekilde ve sağlam temeller üzerine inşa etmeye çalışmalıdır. Aksi takdirde, gelecekleri geçmişlerinden daha iyi olmayacaktır.


-         Sorumluluk üstlenen yetkililer, Allah’tan korkmalı, halklarına karşı sorumluluklarını gözetmeli, kararlarında ve ülkenin yönetiminde vicdanlarını hâkim kılmalıdır.


-         Geçmişte eksik kalanların telafisi ve gidişatın düzeltilmesi yönünde hâlâ umut vardır. Bu da, daha önce merceiyetin vurguladığı gibi, işlerin liyakatli ve dürüst kimselere teslim edilmesiyle mümkündür.


-         Daha iyi bir gelecek inşa etmek için çalışılmalı; kişi seçiminde liyakat ve dürüstlük esas alınmalıdır.


-         Silah yalnızca devletin elinde toplanmalı, yolsuzlukla mücadele edilmeli ve dış müdahalelere izin verilmemelidir.

  

العودة إلى الأعلى