Dünyanın dört bir yanından insanlar, son peygamber Hz. Muhammed’in (s.a.a) torunu ve Kerbela şehidi İmam Hüseyin’i (a.s) ziyaret etmek için Kerbela şehrine geliyorlar. Şehit olacağını öğrenen peygamberlerin gözyaşı döktüğü İmam Hüseyin’in Kerbela’daki vefalı komutanı ve kardeşi Hz. Abbas (a.s) oldu. Dünyanın çeşitli ülkelerindeki düşünürler ve aydınlar Hz. Abbas (a.s) hakkında birçok değerlendirmede bulundu.

İmam Hüseyin’in (a.s) kapısına gelen ziyaretçiler, İslami motifleri ve altın kaplamalı kubbesiyle diğer tüm yapılardan farklı olan gösterişli türbesinin tam karşısında duran başka bir türbeye daha yöneliyor. Burası, Kerbela savaşında çocuk ve kadınların sâkisi olarak bilinen, İslam’ı müdafaa ederken susuz bir şekilde can veren bir şehidin türbesi. Burası, İmam Hüseyin’in (a.s) kardeşi ve en büyük destekçisi Hz. Abbas’ın (a.s) Türbesi.

Hicri 26 yılının Şaban ayında Medine-i Münevvere’de dünyaya gelen Hz. Abbas’ın babası İmam Ali (a.s), annesi ise Ümmü’l Benin olarak bilinen Fatıma binti Hizam’dır. Yüksek ahlakı, kaliteli kişiliği ve cömertliğiyle tanınırdı. Hz. Abbas’ın (a.s) gönüllerde taht kurduğunu gösteren birçok lakabı vardı. Bunlardan en meşhurları, “Ebu’l Fazl”, “Kamer ibni Beni Haşim” Kerbela’da Ehlibeyt’e su taşıması nedeniyle “Sakka”, Ehl-i Beyt'in kadınlarını Medine'den Kerbela'ya göçleri boyunca koruma ve kollama rolünden dolayı da “Hami ez-Zaine” idi.

Kerbela’daki rolü

Kerbela savaşında Hz. Hüseyin’in sancağını taşıyan kişi Hz. Abbas’tı. Bu sancağı sadece cesur v şerefli kişiler taşıyabilirdi.

Kerbela’da Hz. Hüseyin (a.s) ashabına gitmelerini söyleyince Hz. Abbas (a.s) ayağa kalktı ve dedi ki; “Bunu neden yapalım? Ardında kalmak için mi? Allah bize bunu asla göstermedi”

Bunun üzerine ev halkı ve arkadaşları da buna benzer şeyler söylediler.

Hz. Abbas’ın Kerbela’daki en önemli pozisyonlarından biri de teyzesinin oğlu Abdullah bin Hizam’ın İbni Ziyad’dan Abbas (a.s) için teminat aldığında Abbas ve kardeşleri şöyle dediler; “Bizim güvenliğe ihtiyacımız yok. Allah'ın güvenliği, İbn Sümeyye'nin güvenliğinden daha iyidir.”

Rivayetlere göre Hz. Abbas (a.s) Pek çok savaşa katılmış ve hepsinde zafer kazanmış cesur bir kahramandı. Emevi ordusunun askerleri Kerbela'ya inip nehri kapattığında tek başına cenk ederek su tulumunu suyla doldurdu, kadın ve çocukların çadırlarına götürdü. Fırat Nehri yakınında şehit edilinceye kadar Hz. Hüseyin'in (a.s) yanında kaldı ve onu korudu.

Şehadeti

Kaynaklar Hz. Hüseyin’in (a.s) kardeşi Abbas (a.s) şehit olduğunda başında durduğunu ve “İşte şimdi belim kırıldı ve takatim azaldı” dediğini aktarır. Hz. Abbas’ın (a.s) kolları kesildiğinde İmam Hüseyin (a.s) onu kucağına alıp taşımak istedi. Ancak Hz. Abbas söz verdiği suyu getiremediği için oradaki çocuklardan ve Sekine binti Hüseyin’den utanarak bunu reddetti.

Hicretin 61. yılında Muharrem-i Haram ayının onuncu gününde, Hz. Hüseyin (a.s) ruhunu teslim edinceye kadar, kardeşi Hz. Abbas'ın (a.s) başı kucağında kaldı.

Müsteşrikler ve düşünürlerin Hz. Abbas (a.s) hakkındaki sözleri

Hz. Hüseyin’in (a.s) kardeşi, yüce ilkeler uğruna fedakârlık ve kurbanlığın, en büyük örneğiydi. Asil bir ailenin pâk kanından ve derin kökenlerden gelen kardeşliğe vefalıydı.

Hintli düşünür Tagore

Ali’nin (a.S) oğlu Abbas (a.s), olağanüstü dayanıklılığıyla ebedi ölümsüzlüğe layık görülmüş ve zamanın ötesinde hatırlanan İslam'ın büyüklerinden biri haline gelmiştir.

Pakistanlı milli şair Muhammed İkbal

Hz. Abbas'ın (a.s) Aşura günü gösterdiği olağanüstü kahramanlık ve kardeşi Hz. Hüseyin (a.s) uğruna gösterdiği fedakârlık nedeniyle ona büyük bir cami inşa edildi.

Alman matematikçi, haritacı ve kâşif Carsten Niebuhr

Abbas bin Ali'nin Kerbela Savaşı'nda gösterdiği kahramanca duruş, onu tarihinin en cesur Müslümanlarından biri yaptı.

Alman teolog ve oryantalist Julius Wellhausen

Abbas’tan (a.s) İslam mirasını yok etmek isteyen düşmanlarla nasıl mücadele edileceğini ve savaşılacağını öğrendim.

Eski Çeçenistan Cumhurbaşkanı Cahar Dudayev

1994 yılında Hz. Abbas'ın (a.s) Türbesini ziyaret eden Dudayev, “Abbas'ın Kerbela olayındaki onurlu duruşu, ona olan saygımızı ve hürmetimizi ifade etmek için başımızı eğmemize sebep olmaktadır” demişti.

Lübnanlı Hristiyan düşünür Mihail Nuayme

Abbas bin Ali'nin (a.s) yürüdüğü ebedi yol, bütün şerefli insanların onun yolundan yürümesini sağladı.

Ezher Şeyhi Mahmud Şaltut

Kimse bu yiğidin (Hz. Abbas) kahramanlığından bahsetmeden Müslüman kahramanlardan bahsetmesin.

Suriyeli ünlü şair Nizar Kabbani

Kerbela Uluslararası Ajansı

Çeviri: Merve Soydaş Gök