Ekonomik boykot modern çağda herhangi bir düşmanın yeteneklerini sınırlamak için en etkili silah haline gelmiştir. Çünkü ekonomik çarkın bozulması, düşman açısından iç sorunlar yaratma potansiyeline sahip olduğundan, ikinci bir cephe gibi sayılabilir.

Bölge ekonomilerinin zayıflatılmasındaki amaç elbette bölge ülkelerinin değil, Siyonist yapının çıkarınadır. İşbirlikçi ve teslim olan ülkeler ise, gaspçı Siyonist rejimle gizli ve açık ilişkilerini sürdürmeye devam etmeleri halinde ekonomik, siyasi ve sosyal açıdan güvende olacaklarını zannediyorlar.

Siyonistlerin ticari anlaşmaları yürütmek için arkasına saklandıkları şirketler

İsrail’in ticari anlaşmaları sürdürmek için kullandığı şirketler konusunu, Irak Kültür Bakanlığı’na bağlı Araştırma ve İnceleme Merkezi’nde kıdemli araştırmacı ve İmam Kazım (a.s) Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olan Yardımcı Doçent Dr. Ali Şemhi ile görüştük.

Egemenliğe ulaşmak ve milli onuru elde etmenin en önemli unsurlarından birinin güç kazanmak ev vatanın kutsallığını korumak olduğunu dile getiren Şemhi, “Filistin, her zaman Müslümanların ve Arapların ümmetin onuru için ilk meselesi olmuştur” dedi.

Dr. Şemhi, Filistin’in Mescid-i Aksa başta olmak üzere içinde barındırdığı kutsal mekânlar nedeniyle İslam'ın sembolü olduğunu dile getirdi.

Filistin topraklarına ve halkına karşı sürdürülen işgal ve saldırılardan dolayı onlarca yıldır kan aktığını hatırlatan Dr. Şemhi sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu akan kan ve Filistinlilerin fedakarlıklarının aşağılayıcı tavizlere kurban edilmemesi Müslümanlar için onur ve izzet meselesidir. Bu tavizlerin başında gasıp rejimle normalleşmeye koşan Arap rejimleri ve ekonomik ilişkileri güçlendirmek için imzaladıkları ticari anlaşmalar yer almaktadır. Bu konuda söylenebilecek en hafif söz, bunun her Arap ve her Müslümanın kalbine saplanan bir hançer olduğudur.”

İsrail rejiminin ekonomi ve ticareti araç olarak kullanarak diğer Arap rejimleriyle çeşitli yollarla köprü kurmaya çalıştığına dikkat çeken Dr. Şemhi, bu noktada, düşmanın kendi ekonomisini desteklemek, daha fazla para kazanmak ve bu parayı Gazze halkını işgal etmek ve yerinden etmek için kullanmak istediği bu girişimlere dikkat etmek gerektiği uyarısında bulundu.

Dr. Şemhi, Gazze ve Batı Şeria'da gördüğümüz katliamlar, Arap rejimlerinin verdiği tavizleri yeniden gözden geçirmesi için yeterlidir” sözlerini kullandı.

Iraklı ve Arap gençlerin, gasıp rejimin arkasında gizlendiği ticari malların satışının durdurulması için gönüllü girişimlerde bulunmaları çağrısı yapan Dr. Şemhi, “Siyonistlerin ticari anlaşmalarını başkalarına aktarmak için gizlendikleri şirketler var, bunların ve tüm Siyonist projenin engellenmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Gazze’ye yardım için ticari boykot

Öte yandan el-Varis Akademisi Müdürü Akil eş-Şerifi ise konu ile ilgili verdiği demecinde şunları kaydetti:

“Ekonomik boykot, bazı kurumlarla, hatta belirli bir tarafa destek olan ülkelerle iş yapmaktan kaçınmak anlamına gelir. Boykot kararı, bir kanunla alınan hükümet kararı olabileceği gibi, bazen de belirli pozisyonlardaki bazı ticari kurumlarla alışveriş yapılmamasıyla ortaya çıkan bir halk kararı olabilir.

Bu nedenle Siyonist rejimi destekleyen kurumlara yönelik halk boykotunun şeri yükümlülüğünden önce ahlaki bir görev olduğuna inanıyoruz. Elbette boykot aynı zamanda şeri bir sorumluluktur. Çünkü gasıp rejim ister Müslüman ister Hıristiyan olsun, Filistinli insanların haklarını gasp ediyor. Onun için bu mazlum halkın, zor kullanılarak zarar görmesini engellemek gerekiyor.”

Ekonomik boykotun bugün yapılması gereken ilk adım olduğunu ifade eden Şerifi, “Çünkü Filistin’de her gün onlarca, hatta yüzlerce çocuk ve kadın öldürülüyor. Sağ kalanlar ise korkunç bir zorunlu göç ve aç bırakma politikası ile mücadele ediyor. Tüm bu mezalim için işgal rejiminin ciddi bir mali finansmana ihtiyacı var. Bu finansmanın büyük ve etkili bir yüzdesi, ürünlerini boykot etmemiz gereken kurumların ekonomik faaliyetlerinden geliyor” diye konuştu.

Siyonist rejimi destekleyen ülkelerle yapılan işler durdurulmalı

Kerbela Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi akademisyeni Profesör Haydar Şalal ise Kur’an-ı Kerîm’de yer alan {İyilik ve takva hususunda yardımlaşın, günah ve düşmanlık yolunda yardımlaşmayın} ayet-i Kerimesini hatırlatarak İsrail’i boykotla ilgili şu değerlendirmede bulundu:

“Gazze'deki halkımıza karşı uluslararası destekle saldıran Siyonist düşmanın suçları devam ettiği sürece, Filistinlilere yardım etmek için üzerimize düşen görevi yerine getirmek amacıyla, uluslararası kuruluşlar ve ticaret şirketlerinin Siyonist rejim tarafından desteklenen malları ve ürünleri boykot etmeleri gerekmektedir."

Şalal “Tüm Arap ve İslam hükümetleri boykot listesindeki bu ürünlerin ticaretini, takasını ve ithalatını durdurmaya başlamalıdır” diyerek sözlerini tamamladı.

Kaynak: El-Ahrar Dergisi

Çeviri: Merve Soydaş Gök