İmam Hüseyin’in (a.s) çocukluk yılları: Allah’ın (c.c) zikri ile başlayan hayatı
İkinci Bölüm
Hz. Hüseyin (a.s) eliyle şifalandırılan ilk kişi
İmam Hüseyin (a.s)'in bereketiyle ve sağ eliyle şifa bulan ilk kişi Futrus isimli bir Melektir. Onun hikayesi hadis kitaplarında yer alır. İbrahim bin Şuayb el-Meysemi şöyle nakletmiştir:
Hz. İmam Cafer Sadık’ın (a.s) şöyle buyurdu:
" Hz. Hüseyin ibn-i Ali (a.s) dünyaya geldiğinde Allah-u Teâlâ Cebrâil'i bin melek ile Resulullah’ı (s.a.a) tebrik etmek için onun huzuruna inmek üzere görevlendirdi.
Cebrâil (a.s) inerken bir denizde bulunan bir adaya uğradı. Orada Arş'ı taşıyan meleklerden biri olan "Futrus" isimli melek bulunuyordu. Bu melek, Allah'ın emrettiği bir işi yapmakta ağır davrandığı için (cezalandırılarak) kanatları Allah tarafından kırılmış ve o adaya atılmıştı. Hz.Hüseyin dünyaya geldiğinde, o melek yedi yüz seneden beri o adada ibadetle meşgul idi.
O, Cebrâil'e "Nereye gidiyorsun?" diye sordu.
Cebrâil de "Allah Hz. Muhammed'e (s.a.a) bir nimet vermiştir; ben, Allah Teâla ve kendimden taraf onu tebrik etmek için gönderildim." dedi.
O melek "Ey Cebrâil, beni de kendinle birlikte götür; belki Muhammed (s.a.a) bana dua eder." dedi.
Cebrâil onu da götürdü. Cebrâil (a.s) Peygamber'in (s.a.a) yanına varınca ilk önce Allah Teâlâ ve kendisi adına tebrik etti ve sonra Futrus'un durumunu anlattı.
Peygamber (s.a.a) buyurdu ki: "Ona söyle ki, kendisini bu yeni bebeğe sürsün ve kendi yerine (Arş'a) dönsün."
Futrus kendisini Hüseyin ibn-i Ali'ye (a.s) sürdükten sonra (uçup) yücelirken şöyle dedi:
"Ey Resulallah, bil ki senin ümmetin onu öldürecektir!
Ama ben onun yaptığı iyiliği karşılıksız bırakmayacağım, onun (mezarının) ziyaretine gelen her zâirin haberini ve ona selam veren her Müslümanın selamını mutlaka ona ulaştıracağım. Ona salat gönderen herkesin salatını ona ileteceğim."
Daha sonra uçarak yükseldi.
İmam Hüseyin’in (a.s) söylediği ilk söz
Tarihçiler, Hz. Hüseyin’in (a.s) ilk söylediği sözle ilgili şu rivayeti aktarır:
“Bir gün Müslümanlar, namaz kılmak için Peygamber Efendimizin (s.a.a) arkasında saf tuttular. Henüz iki yaşını doldurmamış olan Hz. Hüseyin dedesinin yanında durdu.
Dedesinin (s.a.a) nasıl namaz kıldığına bakıyordu. Caminin çevresinde sessiz bir ortam hakimdi ve herkes Peygamber Efendimiz’in (s.a.a) namaz için tekbir getirmesini bekliyordu.
Peygamber Efendimiz (s.a.a) “Allah-u Ekber” dedi.
Ardından yumuşak bir ses duyuldu; “Allah-u Ekber!” Bu ses, Peygamber Efendimizin (s.a.a) sesine benziyordu.
Bu, Hz. Hüseyin’in (a.s) sesiydi.
Hz. Hüseyin (a.s) bunu diliyle, kalbiyle ve bütün varlığıyla söylemişti.
Yüce Allah’ın (c.c) zikri ile başlayan hayatı, Kerbela topraklarında yine aynı zikir ile sona erdi. İmam Hüseyin’in (a.s) mübarek ömrünün başı ile sonu arasında Allah’ın (c.c) zikri, ortasında ise Allah’ın varlığı vardı.”
Kaynak: İmam Hüseyin’in (a.s) ilk yılları ve Kerbela kitabı
Çeviri: Merve Soydaş Gök