Nefret söylemi tüm dünyada artarken, şiddete teşvik etme, toplumsal uyumu ve hoşgörüyü zayıflatma, mağdurlara psikolojik, duygusal ve fiziksel zarar verme olasılığıyla birlikte gelişiyor.

Nefret söylemleri sadece bireyleri ve hedef alınan grupları değil, aynı zamanda toplumları da etkiliyor. Ne yazık ki nefretin yıkıcı etkisi yeni bir şey değil. Bununla birlikte günümüzde, nefret söyleminin boyutu ve etkisi küresel ölçekte bölücü söylem ve ideolojileri yaymanın en yaygın yöntemlerinden biri haline gelecek derecede, iletişim teknolojileri tarafından büyütüldü. Nefret söylemi kontrolsüz bırakılırsa, çatışmaların, gerilimlerin ve yaygın insan hakları ihlallerinin zeminini hazırlayabilir.

Esas bilgiler

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 2021 yılının Temmuz ayında dünya çapında "nefret söyleminin hızla yayılması" konusundaki küresel endişelere ışık tuttu. Bu bağlamda "Dinler ve kültürler arası diyaloğu ve nefret söylemine karşı hoşgörüyü teşvik etme" konulu bir karar kabul edildi.

Karar, ayrımcılık, yabancı düşmanlığı ve nefret söylemiyle mücadele etme gerekliliğini kabul etti ve bu olguya ilişkin ilgili tüm tarafları, devletleri de dahil olmak üzere, insan hakları uluslararası hukukuyla uyumlu bir şekilde nefret söylemlerine karşı mücadelede çabalarını artırmaya çağırdı.

Kararla birlikte 18 Haziran Uluslararası Nefret Söylemiyle Mücadele Günü ilan edildi. Birleşmiş Milletler, hükümetleri, uluslararası kuruluşları, sivil toplum grupları ve bireylere nefret söylemini belirleme, ele alma ve bunlarla mücadele etme stratejilerini destekleyen etkinlikler ve girişimler düzenlemeye çağrısında bulundu.

Temel

Nefret söylemi, sadece Birleşmiş Milletler'in temel değerlerini inkar etmekle kalmıyor, aynı zamanda insan onuruna saygı, eşitlik ve barış gibi BM Antlaşması'nın temel prensiplerini ve amaçlarını da zayıflatıyor.

Nefret söyleminin etkisi, insan haklarının korunması ve vahşet suçlarının önlenmesinden barışın korunmasına, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasına ve çocukların ve gençlerin desteklenmesine kadar, BM'nin mevcut odak alanlarının birçoğunu kapsamaktadır.

Uluslararası Nefret Söylemine Karşı Mücadele Günü, 18 Haziran 2019'da başlatılan Birleşmiş Milletler Nefret Söylemine İlişkin Strateji ve Eylem Planını temel alan bir girişimdir.

Nefret söylemiyle mücadele etmek için tasarlanan bu ilk BM sistem çapında girişimi, Örgüt'ün devletlerin çabalarını nasıl destekleyebileceği ve tamamlayabileceği konusunda temel bir çerçeve sağlıyor.