Uzmanlar, her insanda gizli bir manevi enerji olduğunu söylüyor. Bu gizli enerji mutlaka kullanılmaz, ancak çoğumuz onu boşa harcarız. Bu enerjiyi ortaya çıkarmak, kullanmak ve çok yönlü insani hedeflere doğru yönlendirmek için bir takım itici güçler vardır.

Allah Resulünün (s.a.a) bir Hadis-i Şerif’inde şöyle buyurmuştur; “Ey insanlar, Allah’ın ayı sizlere bereket, rahmet ve mağfiretle yaklaştı. Allah’ın katında bu ay, ayların en hayırlısı, gündüzleri günlerin en hayırlısı, geceleri en hayırlı gece ve saatleri en hayırlı saatlerdir…” İşte bu, gizli olan insani enerjiyi en iyi şekilde ortaya çıkarmak ve kullanma fırsatını gözler önüne seren canlı ve somut bir örnektir. Peki, bunu nasıl pratiğe dökebiliriz?

- Ramazan’da gündüzleri ve geceleri 10’ar sayfa Kur’an okumak için vakit ayırırsak, Allah’ın (c.c) kitabını bu faziletli ayda okuyarak hatim etmiş ve Allah’ın izniyle büyük sevap kazanmış oluruz. Bunun yanı sıra, Kur’an-ı Kerîm’in manevi ve fiziki faydalarını yıl boyunca bazı ayetleri günlük olarak okumayı rutin haline getirirsek hissedebiliriz.

- Ramazan’ı gecelerine ve iftar gibi bazı özel zamanlarına mahsus bir takım özel duaları okuyarak geçirmek, bahsi geçen gizli enerjiyi ortaya çıkaran etkenlerden biridir. Bu dualar, basit olmalarına ve fazla zaman almamalarına rağmen, ruhu arıtmaya ve bugün çok ihtiyaç duyduğumuz manevi güvenceyi geliştirmeye muktedirdir.

- Ramazan ayının özel yasal hükümlerini bize vererek, özel bir önem vermeliyiz. Çünkü basit bir hata orucu tekrar tutmamız ya da bir miktar kefaret ödememizi gerektirebilir.

- Namazlarda, Ramazan gecelerinde, iftar sofralarında ya da belirli zamanlarda bir araya gelme fırsatından istifade ederek, akrabalık bağlarının kurulması, sürdürülmesi ev güçlendirilmesi sağlanır. Bizler de, yıl boyu bir daha tekrarı olmayan bu özel zamanları kullanarak toplumsal geleceğimizi olumlu etkileyebiliriz. Sadece Allah rızası için yapıldığında bize büyük bir sevap kazandırabilecek bu eylemlerle doğru nitelikler kazanma fırsatı buluruz.

- Oruç tutmak, açığa ve susuzluğa dayanmak gibi çeşitli toplum gruplarını bir araya getiren ilkelerin yaşandığı bu ayda, birbirimize destek olarak ve elimizden geleni muhtaç ve fakirlere vererek gizli enerjiye ulaşabiliriz. Ancak şu da bir gerçektir ki; fakirin ihtiyacı ile varlıklının ihtiyacı arasında büyük bir fark vardır. Çünkü ikisinin iftar sofraları hiçbir zaman aynı olmamıştır.

Son olarak, nefsi terbiye etmek ve sosyal bağları geliştirme konuları, gündüzleri ve geceleri mübarek olan bu ayda çeşitli meclis ve etkinliklere katılmamızı gerektirmektedir.

Yazı: Sabah et-Talikani

Çeviri: Merve Soydaş Gök