Dünyanın çehresini değiştiren ve Iraklıların vahdetini sağlayan fetvanın yıl dönümü

2023-03-07 11:33:28

13 Haziran 2014 (Hicri 14 Şaban 1435) tarihinde, Yüce Dini Mercii’nin mukaddes Kerbela’daki Temsilcisi Şeyh Abdulmehdi el-Kerbelai, Ayetullah Uzma Seyyid Ali es-Sistani’nin tüm Iraklıları ülkelerini, şereflerini ve kutsal mekânlarını savunmaya çağıran cihad fetvasını açıkladı.

Şeyh Kerbelai o gün Cuma namazı hutbesinde şunları söyledi:

“Irak ve halkı büyük bir meydan okuma ve büyük bir tehlike ile karşı karşıyadır. Teröristler sadece Ninova ve Selahaddin gibi bazı vilayetleri kontrol etmeyi amaçlamıyor, özellikle mukaddes Kerbela şehri Bağdat ve mukaddes Necef başta olmak üzere tüm kentleri hedef aldıklarını açıklıyor. Onlar tüm Iraklıları ve tüm topraklarını hedef alıyor. Dolayısıyla bunlara karşı koymak ve bunlarla mücadele etme sorumluluğu, herhangi bir mezhep ya da bir grup ile sınırlı değil, herkesin sorumluluğundadır.”

Necef-i Eşref’teki dini merceiyet lideri Ayetullah Uzma Seyyid Ali Sistani Irak halkına tüm ırk ve inançlarına topyekün seslenerek vatan toprağını, halkını ve mukaddes değerlerini müdafaa etmeye çağırdı.

Kerbelai, bildirinin devamında “Zorluk büyük olsa da cesareti ve cüretkârlığıyla, zor koşullarda ulusal sorumluluk ve meşruiyetini omuzlaması ile tanınan Irak halkı bu zorluk ve risklerden daha büyüktür” ifadelerini okudu.

Kerbelai sözlerine şöyle devam etti:

“Bu gibi koşullarda kendilerinin sabır, cesaret ve sebatına aşina olduğumuz vatandaşlarımızdan hiç birinin kalbine korku ve hüsran girmesin. Aksine bu, ülkemizi ve kutsal değerlerimizi korumak için daha fazlasını vermemiz için bizi teşvik etmelidir.”

Kerbelai bu zor günlerde özellikle siyasi liderlere muhalefeti bir kenara bırakarak safları birleştirmeye ve Irak halkının ordusunun azim ve dayanıklılığına güç olmak için silahlı kuvvetleri desteklemeye çağırdı. Kerbelai, siyasi liderlerin önünde büyük bir tarihi, ulusal ve şeri sorumluluk olduğunu da sözlerine ekledi.

Sistani'nin fetvasında şunlar kaydedildi:

“Silahlı kuvvetlerimizin ve tüm güvenlik güçlerimizin müdafaası, mukaddes bir müdafaadır.  Teröristlerin yaklaşımı açığa çıktıkça bu bir kez daha vurgulanmaktadır. Zira teröristler İslam ruhundan uzak, karanlık, başkalarıyla barış içerisinde yaşamı reddeden ve Irak’ın ve başka ülkelerin muhtelif bölgelerinde egemenlik ve nüfuzunu hakim kılmak için şiddeti, kan dökmeyi ve inanç bazlı iç savaşı körüklemeyi araç olarak kullanmaktadır.

Öyleyse ey silahlı kuvvetlerdeki evlatlarımız; sizler tarihi, vatanî ve şerî bir sorumlulukla karşı karşıyasınız. Maksadınız, niyetiniz; Irak’ın hürmetini ve birliğini korumak, vatandaşların güvenliğini muhafaza etmek, mukaddes değerlerini çiğnenmekten korumak ve bu mazlum memleketten de yaralı halkından da şerri bertaraf etmek olsun.”

Bildirinin devamında şu ifadelere yer verildi:

  “Yüce Dini Merceiyet sizlere desteğini vurgulamaktadır. Bu vurguyu yaparken aynı zamanda da sizleri cesarete, bahadırlık göstermeye, sebatlı  olmaya ve sabra teşvik etmektedir. İçinizden her kim memleketini, halkını ve namusunu korumak uğruna fedâ ederse şehîd olacaktır.

Baba oğlunu, ana evladını, hanım kocasını bu memleketin ve vatandaşının müdafaası uğruna kararlılık ve sebât göstermeye teşvik etsin. Bu olması gereken bir şeydir.”

“Şu anda Irak ve halkının karşı karşıya olduğu tehlikelerin doğası, bu ülkenin, halkının ve vatandaşlarının onurunun savunulmasını gerektirmektedir. Bu savunma vatandaşlar için bir Kifai yükümlülüktür.”

Bildirinin devamında “Bu nedenle, ülkesini, halkını ve kutsallarını savunmak üzere eli silah tutan ve teröristlerle savaşabilen herkes, güvenlik güçlerine katılmak için gönüllü olmalıdır” vurgusu yapıldı.

Ayetullah Uzma Seyyid Sistani’nin Temsilcisi, sözlerinin devamında “Birçok subay ve asker, savunma, sebat ve fedakarlık konularında harika bir iş çıkardı. İlgili makamlardan kendilerine ve diğerlerine tevdi edilen vatani vazifeyi yerine getirmeleri için teşvik edici olacak şekilde, onları özel bir şerefle onurlandırarak hak ettikleri övgü ve teşekkürü almalarını istiyoruz.

Bu fetva, Irak güvenlik güçleri, Şii ve Sünni aşiretler, Hıristiyanlar ve Ezidiler dahil olmak üzere on binlerce gönüllüyü Haşdi Şabi Güçleri adı verilen tek bir askeri güç çatısı altında derhal harekete geçirdi.

Askeri verilere göre, Dini Mercii’nin fetvasına, 14 yaşındaki bir çocuktan 60 yaşındaki bir kadına kadar 3 milyon Iraklı icabet etti.

Sonuç olarak bu fetva, Irak silahlı kuvvetlerinin faaliyetini yeniden canlandırmış, savaşçılar arasına kan karışmış ve ideolojik dini liderlik, askeri kahramanların rolü ve Irak bileşenleri arasında sağlanan yakınlık sayesinde zafer elde edilmiştir.

Ayrıca Yüce Dini Merci’nin mübarek fetvası, bir savaş mesajından çok bir barış mesajıydı. Irak halkının bileşenlerini değil, suçlu ve baskıcı bir terör çetesini hedef almıştır. Yerlerinden edilen Irak vatandaşları savaşın ardından şehirlerine yeniden yerleştirilmesi için çalışmalar yapılmıştır. Din, ırk, mezhep ayrımı yapılmaksızın tüm din ve unsurlar için ibadethaneler restore edildi.

Haber: İbrahim el-Uyuni

Çeviri: Merve Soydaş Gök

 

العودة إلى الأعلى