Kışın sert soğuğu, Hacı Hüseyin el-Musevi'nin bir gün bile Beyt en-Nur'a gitmesine engel olmadı. Hacı Hüseyin, bu şerefli mekâna 35 yıldır bakıyordu. Bu kutsal mekânda her gün ibadet ve iman esintilerini hissediyordu. 

Mukaddes Kum kentinde bulunan Beyt en-Nur, başta Seyyide Fatıma Masume’nin (s.a) haremi olmak üzere, dini mekanlar ve makamlarla doludur. İslam İnkılabı Caddesindeki şehid sahabe Ammar bin Yasir bölgesinin yakınında bulunmaktadır. Bu cadde kadim kentin dar sokaklarına çıkar.  

Beyt en-Nur, pek çok ziyaretçinin, hatta kutsal şehrin bazı sakinlerinin bile bilmediği bir yerdir. Hikayesi, İmam Mua Kazım’ın (a.s) kızı, İmam Rıza’nın (a.s) kız kardeşi Seyyide Fatıma Masume’nin (s.a) Kum şehrine geldiğinde namaz kıldığı ve ibadet ettiği ev olmasından gelir. Huzur içinde ruhu yaratıcısına ulaşana kadar Hz. Masume (s.a) burada ibadet etti. O günden sonra burası Seyyide Celile’nin hatırasının sembolünü yaşattı.  

Hacı Hüseyin buradaki ziyaretçilerinin sayısının az olması hakkında şöyle söylüyor: 

“Burası özellikle Irak başta olmak üzere çeşitli ülkelerden Hz. Masume’nin makamını bilen ziyaretçileri kabul ediyor. Bu makam kent halkı ve çevresindekiler için bir türbe olarak görülür. Dualar ve ziyaretlerden sonra burada Allah’a adaklarını sunar ve hacette bulunurlar.” 

Hz. Masume’nin (s.a) veladeti, ölümü ve şehre girişinin yıl dönümünde her yıl burada çeşitli dini etkinlikler düzenlenir.  

 Yazı: Fatıma Abdulhamid 

Çeviri: Merve Soydaş Gök