Müslüman Filozofların ruhun ebediliği ilkesi

2023-01-14 20:05:38

İnsan, yaratıldığı günden bu yana, sevdiklerinin, ailesinin, babasının, akrabalarının ölümünü gördükten ve onları elleriyle toprağa defnettikten sonra, şaşkınlıkla kendi sonunu düşünür. İnsan Allah’ın büyük yaratılışı düşünmek için gönderdiği nebevi mesajları kabul etmeye hazır olarak etrafında olup bitenleri fark etmeye başladığında, düşünceleri ve felsefesi ruhla ilgili sırları öğrenmek için berraklaşmaya başlar.  

Semavi dinler ruhun ölümsüz olduğuna ve ruhun cennete ya da cehennemde ebediyyen yaşayacağına inanır. Kur’an-ı Kerîm’e göre insan kendisine ruh üflendikten sonra yaratılmıştır. Ölüm anında ise, ruh saadetin ve sonsuz manevi huzurun olduğu ahiret hayatına taşınır. Elbette insan dünya hayatında iyi ya da kötü yaptıklarına bağlı olarak cehenneme de gidebilir.  

Ruhun bedenden ayrıldıktan sonra ölümsüzlüğü, bu ruhun maddi olmayan cisimsiz bir şekilde dolaşması anlamına gelir. Yani, insanların görebileceği fiziksel bir varlığı yoktur. Dolayısıyla duyularla etrafındakileri algılayamaz. Müslüman filozof İbn-i Sina, ulvi dünyadan gelen ruhun bedenden tamamen farklı bir doğal yapısı olduğuna inanır. Doğumdan sonra bu ruh bedenle birleşir, ölümden sonra ise ayrılarak yüce Allah’a döner.  

Bu bakış açısına göre, beden bir surettir ve ona bağlıdır. Ancak onun bozulmasıyla ruh da bozulmaz özünü değiştirmez. Çünkü insan ruhu, beden onu almaya hazır olduğunda vücut bulur.  

İnsanı ruh ile tanışmaya başlayınca, asıl kemalata ancak bedenin yardımıyla kavuşur. Böylece insan doğasının gerçeğiyle yeniden bütünleşir. Çünkü İbn-i Sina ruh ve beden arasında varoluşsal bir bağ olduğunu reddeder. Ruh kendi başına yaşayan bir maddedir. Bedenin hareketlerini, hayat, hareket ve zihinsel algı ilkesi olan ayrı bir ilke biçiminde uygular. 

İslam inancına göre, ruhların dönüşü ancak ölümle birlikte ilk yerleştikleri ve ayrıldıkları bedenlerinin, dirilişten sonra kendilerine geri dönmesi içindir. Böylece İnsan varoluş döngüsünü ve yaratılışının önemini disiplinli bir şekilde tamamlar.  

Celal Hasan En-Necefi  

Çeviri: Merve Soydaş Gök  

 

العودة إلى الأعلى