Geçmiş zamanlarda, semavi ve diğer mesajlar arasındaki zaman aralıkları nedeniyle toplumların tanık olduğu etkilere rağmen, dinler, değer ve ilkelerin etrafında döndüğü bir özü oluşturan sembol veya örnek dediğimiz şeyin ortaya çıkmasında çok önemli bir rol üstlenmiştir.  

Dini sembolizm doğu ve batıda yaygınlaşırken, anacak daha sonra çeşitli faktörlerden sonra gerilemiştir. Buna karşın kültürel, bilimsel, siyasi ve toplumsal sembolizm genişlemiştir. Bazı toplumların dinden ve dindarlıktan uzaklaşması sonucunda dini semboller çoğalmaya başladı.  

Modern çağda genellikle diğer milletler üzerinde etkisi baskın olan batı bile, dini sembolleri ya da en azında toplumların semavi mesajın sahibinden dolayı kutsiyet verdiği şeyleri terk ederek, nitelik ve kategorisel sembollere doğru yönünü çevirdi. Bu durum, toplumların ana hatlarını parçalanmak ve sapmalardan koruyan dini sembollerin sağladığı inancın ve ideolojinin kaybolmasına yol açmıştır. 

Mevcut İslam’ın çevresini kuşatan şeylere ve bazı düşünce ekollerine göre dinin, toplum ve diğer milletler arasındaki ilişkinin yorumlanmasında bir karışıklık olsa da İslam, dini sembolizme bağlı kalmakta ısrar etti. 

Elbette günümüzde toplumlarımızı dini sembollerin istediği seviyeye yükseltmek zordur. Ancak bizler toplumu, yenilik adı altında sapmalardan uzak, saygılı bir şekilde insanlığın iyiliği ve refahı için gelen ilahi mesajların getirdiği ilkeler ve insani kavramları kabul edilebilir bir sınıra ulaştırmaya zorlamalıyız.  

Yenilenme ve değişim olarak bilinen şeyin zorlukları, parlak renklere, çekici konseptlere ve gençlerin zihnini kurnazca simüle eden modernist başlıklara bürünüyor. Bu, toplumun çözülmesine ve üzerine inşa edildiği en önemli değer ve ilkelerin terk edilmesine yönelik kaotik değişim için gençleri bir araç haline getirebilir. Örneğin ateizm veya eşcinsellik olgusu, insan hakları ve kişisel özgürlük alanına giren doğal davranışlar ve kavramlar haline gelir. 

İman ve akide, insanın bulduğu bir keşif ya da buluş değil, Allah-u Teâla’nın yarattığı fıtri özelliklerden biridir. Bu nedenle, dini sembolizm tüm bu şiddetli sapma dalgalarına rağmen, insanın asaletini savunan ve onu yaratıldığı mesajı gerçekleştirmeye yönlendiren son kale olmaya devam ediyor. 

Yazı: Sabah et-Talikani 

Çeviri: Merve Soydaş Gök