Çocuk hakları ve çocukluğun korunması

2022-12-01 19:02:54

Çocukluk, her milletin geleceğinin verimli topraklarıdır. Bundan dolayı çocukluk dönemine dikkat çekmek ve çocuk haklarını korumaya çalışmak önemlidir. Sadece önemli değil, çocukların korunması ve himaye etmek bizim üzerimize düşen bir görevdir. Çünkü çocukları koruyup kollamak milletlerin, ilkelerin ve yaşamın muhafaza edilmesidir. Psikoloji bilimi uzmanı Fuad el-Behi es-Seyyid’in söylediği gibi; “İnsan hayatının temel sütunları erken çocukluk dönemi üzerine kurulmuştur.”

Çocuk haklarından konuşmak, insan ve karakterin inşa edilmesiyle bağlantısından dolayı genel olarak insan haklarından bahsetmektir. Çocuk yetiştirmenin önemi birçok açıya uzanmaktadır. Bunlardan ilki, bilgi ve ahlakla donanmış nesiller yetiştirmenin önemi ve çocukları, hayatlarını ve yaşamlarını ilgilendiren bu konuya ilgi gösterilmemesi nedeniyle, birçok insan için çocuk hakları tam olarak anlaşılmamaktadır. Bu önem ayrıca, çocukluğu dışlayan ve birçok ülkede çocuk haklarını, hatta doğumundan önce veya sonra en temel yaşama haklarını bile elinden alan mevcut koşullarda yatmaktadır.

Çocuk haklarına küresel bir pencereden bakacak olursak, Birleşmiş Milletler tarafından yayınlanan Çocuk Haklarına Dair Sözleşme, çocukların özgür ve onurlu yaşamalarına katkıda bulunan birçok hakkı yazıya dökmüştür. Tüm çocukların özgür bir kimliğe sahip olması, kim olduklarını gösteren resmi bir kayıtlarının olması isim, uyruk ve ailelerinin kayıtlı olması bu haklar arasındadır. Hiç kimsenin çocukları soy bağından ve kimliklerinden mahrum bırakmaya hakkı yoktur.

Çocukların ayrıca kendilerini etkileyen konularda görüş ve duygularını özgürce ifade etmeye hakları vardır.  Yetişkinler onları dinlemeli ve ciddiye lamalıdırlar. Devletler çocukları (cinsel istismar gibi) tüm istismarlardan, şiddetten, kaçırılma, satılma ve başka ülkeye kaçırılması gibi tehlikelerden korumalıdır. Bulundukları toplumdan farklı bile olsa kendi dillerinde konuşmak, kültürlerini ve dinlerini yaşamak da çocuk hakları arasındadır.  

Bazı ülkeler, çocuk haklarını korumak bahanesiyle fikirlerini ve yasalarını çocuk haklarına tamamen aykırı amaçlar için dayatmaktadır. Örneğin, İsveç'te köklü bir kurum olan Social'ın, çocukları ailelerinden almaya hakkı vardır. 2019 yılında ailelerinden alınan çocukların sayısı İsveç genelinde 7900’e ulaştı. Bunlardan 4800’ü İsveç kökenli çocuklardan oluşurken 3100’ü ise göçmen çocuklardı.

Şunu söylemek gerekir ki; her millet kendine has değer ve ilkelere sahiptir. Bu nedenle bunlara saygı duyulmalı ve çocuk hakları bahanesiyle ihlal edilmemelidir. Hiçbir ülkenin, çocukları ve haklarını koruma bahanesiyle, kendi toplumlarına uygun kanunlar çıkarmaya ve diğer milletlerin toplumlarına uymayan, kabul etmeyen, dinlerine ve hayatın doğasına aykırı kanunlar koymaya veya dayatmaya hakkı yoktur.

Bir karar alınırken temel ilkeler göz önünde bulundurulmalı ve daima çocuğun çıkarları ruhuna ve yaşamına olumlu etki edilecek şekilde öncelikli hale getirilmelidir.

Yazı: Dr. Amani Faris Ebu Merre

Çeviri: Merve Soydaş Gök

العودة إلى الأعلى