Ecel, bir taahhüdün sona ermesidir. Bu zamanlama en baştan belirlenmiş miydi, yoksa kader mi belirledi, ya da kişinin iradesiyle belirlenebilir mi: Biri ya da daha fazlası.

Aralarındaki orantı şudur ki, tarih ecelden daha geneldir. Çünkü tarih, şu an, geçmiş ve gelecekle ilgilenir. Ecel ise gelecekten başka bir şeyle ilgilenmez.

Mikat (belirlenen zaman): Mikat’ın sözlük anlamı şöyledir: Fiil ve olay için belirlenen zamandır. Çoğulu ‘mevakit’tir. Zamanın mekan için ödünç alınmıştır.

Ecel ve mikat

Ecel: Kur’an-ı Kerim’deki bağlamına göre:

1.Ecel, bir şeyin dünyevi ve şeri olarak sona ermesi için Allah-u Teala’nın takdir ettiği zaman ya da kulluğun amacına ulaşması için belirlenen tarihtir.

Allah-u Teâla şöyle buyurmuştur: {Biz gökleri, yeri ve ikisi arasında bulunanları ancak hak ve adı konulmuş bir ecel (belli bir süre) olarak yarattık. İnkâr edenler, uyarıldıkları şeyden yüz çeviren(kimseler)dir.} (Ahkaf/3)

Yani, insan hayatı için belirlenen müddettir.

2. Bir şeyin sonlanması için belirlenmiş zamandır. Yüce Allah-u Teâla şöyle buyurmuştur:

{Sonra müddetleri dolduğunda…} / Talak2 Yani bekleme süresinin sona ermesinden bahsetmektedir.

3. Helak (tükenmek): Allah-u Teâla Kur’an’da şöyle buyurmuştur:

{ Göklerin ve yerin hükümranlığına, Allah'ın yarattığı her şeye ve ecellerinin yaklaşmış olabileceğine bakmadılar mı? O halde Kur'an'dan sonra hangi söze inanacaklar?} (Talak/2)

Yani, müddetlerin sona ermesinden bahsediliyor.

4. { Bilinmeli ki Allah'ın tayin ettiği vade gelince, artık o ertelenmez. } (Nuh/4)

Vakit gelmesi: Bir iş için gerekli olan sürenin sonudur. Bu nedenle Allah-u Teâla’nın sözü dışında takdir olunan yoktur: {  Çünkü namaz, mü’minler üzerine vakitleri belirlenmiş farz bir ibâdetdir.}

Yazı: Prof. Dr. Suheyl Muhammed Hüseyin

Çeviri: Merve Soydaş Gök