Arap ülkelerinde üniversite eğitiminin tarihi

2022-10-27 19:17:48

Arap ülkelerinde on dokuzuncu yüzyılın sonlarından bu yana eğitim kurumlarının kurulması için yabancı misyonerlerin faaliyetleri ve rekabetleri bilinmektedir. Bu durum yüksek öğretim kurumlarının kurulması için bir motivasyon oluşturdu.  

Bu eğitim düzenlemesinin ilk aşamasında yüksek okullar ya da teknik – edebiyat fakülteleri kuruldu. Mısır’da bunun ilk başlangıcı 1827 yılında Muhammed Ali yönetimi döneminde tıp fakültesi gibi bir dizi enstitü ve yüksek okulun kurulmasıyla başladı.  

Lübnan’da ise, yüksek eğitim kurumları 1866 yılında Beyrut’taki Amerikan Üniversitesi bünyesinde Suriye Evanjelik Fakültesi açılmasıyla başladı.  

Suriye Evanjelik Fakültesinin kurulmasından sonra, İsevi Cizvitler dini savaşlar nedeniyle Katolik din adamlarını eğitmek için yüksek öğrenim fakültesi açma zarureti hissetti. Tüm bu nedenlerle Cizvitler, üniversite eğitimi düzeyinde kendilerine yeni bir başlangıç yapabilmek için Beyrut'ta bir eğitim merkez kurmak gerektiğini gördüler.  

İşte Arap üniversitelerinin kuruluşu, yüksek okullar ve teknik fakültelerin inşa edilmesinden sonra gerçekleşti. İlk etapta kurulan üniversitelerde eğitim modeli iki ya da üç fakülteden oluşuyordu.  

Ne var ki, bir Arap üniversitesi kurmaya yönelik ilk girişim, Mısır'da yirminci yüzyılın başında gerçekleşti. Mısırlı bir grup düşünür ve liderleri Avrupa’daki üniversitelere benzer bir üniversite modeli kurmaya yöneldi. Bunun sonucunda 1908 yılında “Kahire Üniversitesi”, Mısır ulusal hareketinin ilk dalgasında yoğunlaşmasının kaçınılmaz bir sonucu olarak kuruldu. 

Yirminci yüzyılın başında da Suriye'deki ulusal güçler Suriye Üniversitesi'nin kurulması çağrısını güçlendirdiler. Bunu Şam’da tıp ve hukuk fakültelerinin yanı sıra bir müze kurulması takip etti. 1950'ye kadar Arap ülkelerindeki üniversite sayısı 10'a yükseldi. Bu yıldan sonra Arap ülkelerinde sürekli üniversitelerin sayısında artış yaşandı.  

Üniversite eğitimi ile işgücü piyasasını uzun dönem ilişkilendirmek belki de Arap ülkelerinde üniversite eğitimini sürekli denemeye götüren sebep olabilir. Üniversite mezunları arasındaki işsizlik oranının yüksek olduğu göz önüne alındığında, üniversite ve yüksek öğrenimle ilgili birçok yanlış düşüncenin yayıldığını görüyoruz.  

 Üniversite eğitiminin ulusların ve halkların bugünlerini ve geleceklerini şekillendirmek üzere önemli roller oynadığını bilinmektedir. Üniversite eğitimi, toplumların düşüncelerini yönetir, kültür miraslarını koruyucusudur, ulusal aidiyeti geliştirir ve ulusal bilinci pekiştirir. 

Yazı: Prof. Ali Abid Fatuni / Lübnan 

Çeviri: Merve Soydaş Gök  

 

 

العودة إلى الأعلى