Dünyada teknolojinin gelişmesi ve ülkeler arasında elektronik ortamda sosyal iletişim dairesinin genişlemesi, toplumların birbirini daha hızlı tanımasına yol açmıştır. Tüm toplumlarda olumlu ve olumsuz yönler olduğu gibi, akıl ve dengeli bilinç sahipleri için doğru kutuplaşma gerekmektedir. Kötü alışkanlıklara ve az gelişmişliğe yatkın olanlar için ise kutuplaşma olumlu değil olumsuz yöndedir. Bu yazımızda erkeklik kavramını ele alıyor ve kişisel, toplumsal ve küresel unsurlardan etkilenen erillik kavramından ayırılıyoruz.  

Toplumsal çıkış noktası  

Bu konuyu ele alırken, bu kavramların yalnızca sosyal olduğuna işaret ediyoruz. Bundan yola çıkarak Batı ve Doğu toplumları arasındaki sosyal gelenek ve göreneklerin farklılığını örnek gösterebiliriz.  

Örneğin batı toplumlarında bir kadın ile bir erkeğin birlikte yaşaması gayet normaldir. Ancak doğulu toplumlarda birlikte yaşamak toplumsal olarak kabul edilmez ve reddedilmiştir. Bazı çevreler tarafından pazarlanmasına rağmen büyük bir toplumsal hata olarak görülür. Başka bir olgu da, doğulu toplumlardan biri birlikte yaşamayı hayat yolu olarak kabul eden biri ile tartışırsa, kendisinin erkek olduğunu ve bunda bir sakınca olmadığını söyler. Kendisi doğulu bir toplumda yaşamasına rağmen batılı toplumları örnek almaktadır. Kız kardeşinin birlikte yaşamasını kabul edip etmediğini sorulduğunda ise bunu asla onaylamaz ve kabul etmez.  

Birlikte yaşadığı kişiyle evlenme konusunu kendisine teklif ederseniz, o kadını kendisine eş ve çocuklarına anne olarak beğenmez. Çünkü kusurlu görür. Kedisi sürekli “Ben erkeğim bir şey olmaz” sloganını öne sürmektedir.  

Birlikte yaşama konusu, erkeği kadından ayrıştıran pek çok uygulamadan sadece bir tanesidir. Bunun gibi onlarca davranış ve tutum söz konusudur. Erkek ve eril kavramları arasındaki farkı anlayabilmek için erkeklik kavramını iyi bilmek gerekir:  

“Erkeklik onun en iyi vasıflarından biri olmalıdır. Hayatının her alanında erdem, ahlak, şeref ve izzet için mücadele etmelidir. Erkek olarak babalık, kardeşlik, eşlik, dostluk ya da vatandaşlık rolünü tam olarak yerine getirmelidir. ”  

Mısır'daki Banha Üniversitesi’nden Sosyoloji Profesörü Dr. İzzet Siyam, konuyla ilgili şunları söylüyor:  

“Erkeklik hakkında düzeltilmesi gereken bazı yanlış düşünceler vardır. Bu, erkeğin ailesi ve topluma yönelik rolü ve ulusal aidiyet konularıyla ilgilidir. Genç erkeklerin ruhunun kültürel ve toplumsal olarak toplum içerisinde güçlendirilir.” 

Dr. Siyam, bunun modernizasyon süreci ışığında gençlerle ilişkilerde yeni çerçevelerin geliştirilmesiyle elde edildiğini açıkladı. Genç erkeklerin özellikle meslek ve iş sahibi olmak ve daha iyi bir yaşam arayışında karşılaştıkları sorunlar dikkate alındığında, gençlerin sorunlarla savaşabilmek için psikolojik, manevi e ulusal olarak vasıflandırılması gerektiğini dile getirdi.  

Erkekliğe ilişkin hatalı kavramların toplumda yerleşmesinin şiddet eylemleri ve cinayetlere yol açabileceğini belirten Dr. Siyam, “Hak ve güç kavramlarının” yer değiştirmesi gerektiğini kaydetti. Ayrıca gençler arasında kanaat kavramı ve akıl yürütmenin yaygınlaşması gerektiğini ifade etti.  

Yazı: Gania Dergham 

Çeviri: Merve Soydaş Gök