Kanadalı papaz andrew macpherson mukaddes kerbela kentini ziyaretinden sonra, İmam Hüseyin(a.s.) ve Hz. İsa(a.s.) arasındaki benzerliğin büyük olduğunu, Hz. İsa(a.s.) Roma imparatoru julius sezarı deviremeyeceğini bildiği halde metanetli olup mevkisini koruduğunu ve ona karşı tek başına direndiğini söyledi. Bunun sonucunda 2000 yıl sonra bile Hz. İsa(a.s.)’ın günümüzde hala konuşulduğunu, sezar isminin ise sadece restaurantlarda bir salata olarak söylendiğini söyledi. Aynı şeyin İmam Hüseyin(a.s.) için geçerli olduğunu, aşura gününde ashabı ve ailesiyle birlikte yalnız direndiğini, sonra son nefesine kadar savaştığını ve bunun sonucunda 1400 yıl sonra bile dünyanın her yerinde adının geçtiğini söyledi.

Macpherson, mukaddes İmam Hüseyin(a.s.) türbesine bağlı olan uluslararası medya merkezinin medya bölümü sorumlusuna Iraka gelmesi için ilk sebebinin şiiler olduğunu söyledi. Kanadadaki ders verdiği teolojik seminerlerde budizme ilave olarak sadece islam ve hristiyanlığı resmi dinler olarak konuştuklarını söyledi. Şii islamla ilgili yalnızca 2 bölümün konuşulduğunu ve Kerbela ve Vak'atu't-Taf ile ilgili çok az bilgiye sahip olduğunu söyledi. Kerbelayla ilgili daha fazla bilgi olması gerektiğine inandığını ve daha fazla bilgi edinmek için seyahat etmeye karar verdiğini söyledi.

Rahip,’’ Iraktaki ziyaretimde kutsal şehirlerin hepsini gördüm, babil ve ur kentlerinde ve medeniyetlerin beşiği Iraktaki diğer anıtlarla tanıştım. Bu ziyaretimde krallar ve yöneticilerin dinlerden önce nasıl yaşadıklarını ve neye iman ettiklerini öğrendim.’’ Diyerek konuşmasına devam etti.

Daha sonra rahip andrew macpherson, Kanadaya döndüğünde Irakın mukaddes şehirlerini ziyaretini, ve Kerbelada defnedilen insanların önemini anlatacağını söyledi.