Hz. Hüseyin (a.s) Türbesi... Kültürel ve düşünsel kimliği koruyan bir rehber
Irak’taki mukaddes türbeler, medeniyetin ve düşüncenin önemli kaynakları arasında yer alıyor. Bu türbeler, özellikle çağımızda yaşanan fikri ve kültürel sorunlar karşısında toplumsal farkındalığı artırmada önemli bir rol üstleniyor. Bu çerçevede, Hz. Hüseyin (a.s) Türbesi, Irak toplumunda dinî ve düşünsel bilinci güçlendiren bir kültür ve düşünce merkezi olarak öne çıkıyor.
Bu dosya haberimizde, Hz. Hüseyin (a.s) Türbesi’ne bağlı Dar’ul Kur’an-ı Kerim Bölümünün, Kur’an kültürünü yaymadaki etkisi ve düşünsel gelişime katkısı inceleniyor. Ayrıca, Kerbelâ Araştırmalar Merkezi’nin kültürel kimliği koruma yönündeki çalışmaları ele alınıyor.
Çok yönlü Kur’an faaliyetleri
Hz. Hüseyin (a.s) Türbesi’ne ait Dar’ul Kur’an Bölümü Başkanı Şeyh Hayreddin el-Hadî, bölümün kuruluşu ile ilgili yaptığı açıklamada, Dar’ul Kur’an’ın, toplumların – özellikle de Irak toplumunun – hassas bir dönemden geçtiği bir zaman diliminde, Hz. Hüseyin (a.s) Türbesi’nin Şer’i Mütevellisi’nin doğrudan talimatıyla kurulduğunu açıkladı. Hadi, toplumda artan fikrî ve kültürel tehditlerle birlikte, Ehlibeyt (a.s) mektebinin ilkelerine bağlı, sahih rivayetlere ve Peygamber Efendimiz (s.a.a) ile Ehlibeyt’ten nakledilen metinlere dayanan bir Kur’anî kurumun tesis edilmesinin zaruri hâle geldiğini dile getirdi.
Hadî, Dar’ul Kur’an bölümünün, öğrenciler ve öğretmenler arasında etkileşim sağlayan çeşitli yöntemlerle kapsamlı bir Kur’an ortamı oluşturmayı hedeflediğini belirtti. Geleneksel ezber yöntemlerine alternatif olarak yenilikçi teknikler geliştirdiklerini, böylece öğrenciler üzerinde daha güçlü ve kalıcı bir etki bıraktıklarını vurguladı.
Dar’ul Kur’an’ın hem geleneksel hem yenilikçi yöntemleri harmanlayarak, tüm toplumsal kesimlere hitap ettiğini söyleyen Hadî, bu çerçevede erkek ve kadınlara, farklı eğitim ve sosyal düzeylerdeki insanlara yönelik çok yönlü ve çeşitli faaliyetler düzenlediklerini aktardı.
Kuşakların Kur’an kültürüyle bağını güçlendirmek
Bölüm başkanı, yaz aylarında düzenledikleri kursların, Kur’anî önderlik potansiyeli taşıyan bireylerin yetişmesine büyük katkı sağladığını ifade etti. Bu kursların geçici bir faaliyet değil, bütüncül bir eğitim projesi olduğunu vurguladı.
Yaş gruplarına özel eğitim planları oluşturduklarını belirten Hadi, her yaş grubuna uygun uzman öğretmenler eşliğinde çocukların ve gençlerin potansiyellerini en üst düzeyde geliştirmeyi amaçladıklarını dile getirdi.
Dar’ul Kur’an projelerinin kısa ve uzun vadeli hedefler taşıdığını vurgulayan Hadî, bu projeler sayesinde farklı kuşakların bilgi, davranış ve uygulama düzeyinde Kur’an kültürüyle bağ kurmasının sağlandığını, böylece öğrencilerin hem bireysel hem toplumsal düzeyde bu kültürü içselleştirmelerinin sağlandığını belirtti.
Kararlılıkla sürdürülen bir hizmet
Kurumun farklı toplumsal ve bilimsel çevrelerin ihtiyaçlarına yanıt vermeye yönelik faaliyetler yürüttüğünü belirten Hadi, bu yönüyle diğer ülkelerdeki başarılı Kur’an projeleriyle de örtüştüğünü söyledi.
Mali zorluklara rağmen Dar’ul Kur’an’ın faaliyetlerini sürdürebildiğini vurgulayan Hadî, bu azmin, İmam Hüseyin’in (a.s) manevi ve imanî atmosferinden beslendiğini dile getirdi.
Kültürel kimliğin korunması
Hz. Hüseyin (a.s) Türbesi bünyesindeki Kerbelâ Araştırmalar Merkezi Müdürü Abdülemîr Aziz el-Kureyşî de mukaddes türbelerin geleneksel ziyaret anlayışının ötesine geçerek entelektüel ve kültürel merkezlere dönüştüğünü vurguladı. El-Kureyşî, “Ziyaretlerin özünde sadece ibadet değil, aynı zamanda İslam’ın çağırdığı bilinçli ve bilgili bir mümin kimliği yatmak yer alır. Bilgiyle donanmış birey, düşmanların cehalet yoluyla gerçekleştirmeye çalıştığı komploları boşa çıkarabilir” dedi.
Kureyşi, bu bilinçle hareket eden türbelerin, gençleri hedef alan sapkın düşünce akımlarına karşı mücadele etmek ve toplumun fikrî yapısını korumak amacıyla çeşitli kültürel bölümler ve merkezler kurduğunu belirtti.
Düşünceye dayalı ilim merkezleri
Kerbelâ Araştırmalar Merkezi Müdürü Kureyşî, fikrî güvenliğin toplumsal öncelikler arasında yer aldığını ve bu güvenliği sağlamada hem devletin hem de toplumsal kuruluşların birlikte hareket etmesi gerektiğini belirtti. Günümüzde fikrî güvenliğin birçok cepheden tehdit altında olduğunu ifade eden Kureyşî, bu tehditlerin bazen inancı tahrif etmeye, bazen aşırılığı yaymaya ya da organize kültürel saldırılar yoluyla toplumu yozlaştırmaya yönelik olduğunu vurguladı.
Bu çerçevede, Hz. Hüseyin (a.s) Türbesi’nin Şer’i Mütevellisi Şeyh Abdülmehdi Kerbelâî’nin doğrudan desteğiyle faaliyet yürüten Kerbelâ Araştırmalar Merkezi, bu tehditlere karşı kapsamlı bir kültürel mücadele yürütüyor. Merkez; bilimsel seminerler, çalıştaylar, konferanslar düzenliyor ve bugüne kadar 300’den fazla kitap, dergi ve araştırma yayını gerçekleştirmiş durumda.
Kureyşî, merkezin özellikle Erbain ziyareti konulu konferanslara büyük önem verdiğini, bu etkinliklerin Hz. Hüseyin (a.s) kimliğini pekiştirdiğini ve yozlaştırıcı kültürel akımlara karşı güçlü bir duruş oluşturduğunu ifade etti.
Merkez müdürü sözlerini şöyle tamamladı: “Erbain toplumu bugün, kültürel kimliği yok etmeye yönelik saldırıların karşısında sarsılmaz bir kale hâline gelmiştir. Bu toplum, ilim, bilgi ve kültürle donanmış bir örnek model oluşturmuş; gençlerimizi, ailelerimizi ve toplumumuzu fikrî sapmalara karşı koruyan sağlam bir kalkana dönüşmüştür.”